İçeriğe atla
M Harfi İle Başlayan Kelimeler
A1 Seviyesi Kelimeler
- machine (n) makine
- magazine (n) dergi
- main (adj) ana, asıl, esas, temel
- make (v) yapmak, üretmek
- man (n) adam; insanoğlu
- many (det) birçok, çok
- many (pron) birçoğu
- map (n) harita
- March (n) mart
- market (n) çarşı, pazar, market; piyasa
- married (adj) evli
- match (n) maç; kibrit; eş, denk
- match (v) eşleşmek, uymak, tutmak, benzemek
- May (n) mayıs
- maybe (adv) belki, olabilir
- me (pron) beni, bana
- meal (n) öğün, yemek
- mean (v) anlamına gelmek, demek istemek
- meaning (n) anlam
- meat (n) et
- meet (v) buluşmak; tanışmak, karşılaşmak
- meeting (n) toplantı, buluşma
- member (n) organ, üye, aza
- menu (n) menü, yemek listesi
- message (n) mesaj, ileti
- metre (n) metre
- midnight (n) gece yarısı
- mile (n) mil
- milk (n) süt
- million (num) milyon
- minute (n) dakika, an
- miss (v) özlemek; kaçırmak, ıskalamak
- mistake (n) yanlış, hata, kusur
- model (n) manken; örnek
- modern (adj) yeni, çağdaş, modern
- moment (n) an
- Monday (n) pazartesi
- money (n) para, nakit
- month (n) ay
- more (adv) daha çok, daha fazla
- more (det) daha çok, daha fazla
- more (pron) daha çok, daha fazla
- morning (n) sabah; günaydın
- most (adv) en, en çok
- most (det) çoğu, büyük bir kısmı
- most (pron) çoğu kişi
- mother (n) anne
- mountain (n) dağ
- mouse (n) fare
- mouth (n) ağız
- move (v) hareket etmek, taşınmak
- movie (n) film
- much (adv) fazla, çok
- much (det) birçok, çok
- much (pron) birçoğu
- mum (n) annecim, anne
- museum (n) müze
- music (n) müzik
- must (mv) gereklilik/zorunluluk bildiren yardımcı fiil; …malı/meli, güçlü olasılık bildirir; …malı/meli, birini bir şeyi yapmasını önermeyi bildirir; …malı/meli
- my (det) benim
A2 Seviyesi Kelimeler
- mail (n) posta
- mail (v) postalamak
- major (adj) ana, önemli, büyük, başlıca
- male (adj) erkek
- male (n) erkek
- manage (v) yönetmek; başarmak, becermek
- manager (n) yönetici, idareci, müdür
- manner (n) tarz, biçim, yol, davranış, şekil
- mark (n) visne çürügü rengi, kestane rengi
- mark (v) işaretlemek, damgalamak, çizmek, belirlemek, göstermek; not vermek
- marry (v) evlenmek
- material (n) malzeme, madde
- mathematics (n) matematik
- maths (n) matematik
- matter (n) sorun, mesele; madde
- matter (v) önemi olmak, önemli olmak, olanları etkilemek
- may (mv) …a/e bilmek; …ması/mesi mümkün olmak, izin vermek/müsaade etmek; izin istemek; ricada bulunmak
- media (n) basın, medya
- medical (adj) tıbbi, tedaviyle ilgili
- medicine (n) tıp; ilaç
- memory (n) hafıza, anı, hatıra
- mention (v) söz etmek, bahsetmek, dile getirmek, söylemek
- metal (n) metal
- method (n) yöntem, usul
- middle (adj) ortadaki, orta, ara, vasat
- middle (n) orta, orta kısım
- might (mv) olasılık/ihtimal bildiren yardmıcı fiil; …a/e bilir; olması mümkün, olabilir, olması muhtemeldir; olasılık dahilindedir
- mind (n) akıl, us, zihin, bellek
- mind (v) önemsemek, ilgilenmek
- mine (pron) benimki
- mirror (n) ayna
- missing (adj) kayıp, eksik
- mobile (adj) hareketli, gezici, oynak, seyyar
- mobile (n) cep telefonu
- monkey (n) maymun
- moon (n) ay; uydu
- mostly (adv) çoğunlukla, genelde, başlıca
- motorcycle (n) motosiklet
- movement (n) hareket, eylem; akım
- musical (adj) müzikal, müzikle ilgili
- musician (n) müzisyen
- myself (pron) kendimi, kendime, kendim, bizzat kendim
B1 Seviyesi Kelimeler
- mad (adj) çılgın, deli
- magic (adj) sihirli deynekle / güçlerle, büyüye / sihire ilişkin
- magic (n) büyü, sihir
- mainly (adv) çoğunlukla, başlıca
- mall (n) büyük kapalı alışveriş merkezi
- management (n) yönetim, idare
- market (v) pazarlamak
- marketing (n) pazarlama
- marriage (n) evlilik
- meanwhile (adv) bu arada, aynı anda, iken
- measure (n) önlem; ölçü
- measure (v) ölçmek, tartmak, ölçüsünü almak
- medium (adj) orta, vasat
- mental (adj) akıl, zekâ, zihinsel, ruhsal
- mention (n) değinme, söz etme
- mess (n) karışıklık, dağınıklık
- mild (adj) ılımlı, hafif, nazik
- mine (n) maden, maden ocağı; mayın
- mix (n) karışım
- mix (v) karıştırmak, katmak, uyuşmak
- mixture (n) karışım, çeşit
- mood (n) ruh hali, hava, mizaç
- move (n) hareket, girişim, taşınma
- mud (n) çamur
- murder (n) cinayet, adam öldürme
- murder (v) cinayet işlemek
- muscle (n) kas, adale
- musical (n) müzikli oyun, müzikal
- mystery (n) gizem, esrar, sır
B2 Seviyesi Kelimeler
- magnificent (adj) görkemli, azametli, sahane, büyük
- maintain (v) korumak, muhafaza etmek; iddia etmek, sürdürmek, sağlamak
- majority (n) çoğunluk
- make (n) üretici firma / şirket adı
- make-up (n) makyaj
- making (n) yapım, üretim
- manufacture (v) üretmek, imal etmek
- manufacturing (n) üretim, imalat
- map (v) haritasını çıkarmak
- marathon (n) maraton, koşu yarışı
- margin (n) pay, boşluk
- marker (n) işaret, belirti
- martial (adj) savaşla ilgili, savaşa ait, askerlikle ilgili, askeri
- mass (adj) kitle, küme, yığın, seri, toplu
- mass (n) kitle, kütle
- massive (adj) ağır, yekpare, masif, büyük, devasa
- master (n) usta
- master (v) ustalaşmak, iyice öğrenmek, öğrenmek, hakim olmak
- matching (adj) eşleştirme
- mate (n) eş, arkadaş, dost, ortak, mat
- mate (v) eş olmak, çiftleşmek
- material (adj) maddi, maddesel
- maximum (adj) en yüksek, azami
- maximum (n) azamî, en büyük miktar
- mayor (n) belediye başkanı
- means (n) araç, yöntem, olanak, yol, çare
- measurement (n) ölçüm, ölçü
- mechanic (n) tamirci, teknisyen
- mechanical (adj) mekanik
- mechanism (n) mekanizma, düzenek
- medal (n) madalya
- medication (n) ilaç tedavisi
- medium (n) araç, aracı
- melt (v) eritmek, erimek
- membership (n) üyelik, üyeler
- memorable (adj) hatırlanmaya değer, unutulmaz
- metaphor (n) mecaz, benzetme
- military (adj) askeri
- military (n) ordu
- miner (n) madenci
- mineral (n) mineral
- minimum (adj) asgari
- minimum (n) en az, asgari
- minister (n) bakan, vekil
- minor (adj) önemsiz, basit, küçük, ikinci derecede, ikincil
- minority (n) azınlık, azlık
- miserable (adj) sefil, perişan, zavallı, kötü
- mission (n) görev, iş, vazife, misyon
- mistake (v) yanılmak, yanlış anlamak
- mixed (adj) karışık, karma
- mode (n) biçim, tarz
- model (v) mankenlik yapmak
- modest (adj) alçakgönüllü, mütevazi, gösterişsiz, ılımlı
- modify (v) değişiklik yapmak, değiştirmek
- monitor (n) monitör, gözleyici
- monitor (v) izlemek, gözlemek
- monster (n) canavar
- monthly (adj) aylık
- monument (n) anıt, abide, heykel
- moral (adj) ahlaki, manevi, törel
- moral (n) ahlak; kıssadan hisse
- moreover (adv) bundan başka, üstelik
- mortgage (n) ipotek, rehin
- mosque (n) cami, mescit
- motion (n) hareket, devinim, önerge
- motivate (v) harekete geçirmek, güdülemek
- motivation (n) motivasyon, istek
- motor (adj) arabalarla ilgili, arabalara ilişkin
- motor (n) motor
- mount (v) üzerine çıkmak, bindirmek, binmek; başlatmak
- moving (adj) dokunaklı; hareketli
- multiple (adj) çoklu
- multiply (v) çarpmak, çoğaltmak
- mysterious (adj) esrarengiz, gizemli
- myth (n) efsane, söylence
C1 Seviyesi Kelimeler
- machinery (n) mekanizma, sistem
- magical (adj) büyülü, çok güzel
- magistrate (n) sulh hakimi, adliye yüksek memuru, sulh yargıcı
- magnetic (adj) manyetik
- magnitude (n) boyut, büyüklük, önem
- mainland (n) ana toprak
- mainstream (adj) ana görüş, temel
- mainstream (n) hakim eğilim
- maintenance (n) bakım, koruma, sürdürme
- mandate (n) hak, yetki
- mandatory (adj) zorunlu
- manifest (v) kendini göstermek, belli etmek
- manipulate (v) el ile işletmek, idare etmek, yönlendirmek
- manipulation (n) yönlendirme
- manuscript (n) el yazması
- march (n) yürüyüş
- march (v) yürüyüş yapmak
- marginal (adj) kıyıda köşede kalan, küçük ve önemsiz
- marine (adj) deniz, denize ait, deniz ile ilgili
- marketplace (n) pazar yeri
- mask (n) maske
- massacre (n) katliam
- mathematical (adj) matematiksel
- mature (adj) olgun, kemâle ermiş, ergin, yetişkin
- mature (v) olgunlaşmak, gelişmek
- maximize (v) en yüksek seviyeye çıkarmak
- meaningful (adj) anlamlı
- meantime (n) bu arada
- medieval (adj) ortaçağ
- meditation (n) meditasyon
- melody (n) melodi
- memo (n) not, bildiri
- memoir (n) biyografi, anı yazısı
- memorial (n) anıt, abide
- mentor (n) akıl hocası, danışman
- merchant (n) tacir, tüccar
- mercy (n) merhamet, insaf
- mere (adj) tek, sadece, ancak, yalnız
- merely (adv) sadece, ancak, yalnız
- merge (v) birleşmek, karışmak, kaynaşmak
- merger (n) birleşme
- merit (n) değer, meziyet, erdem, fazilet, fayda
- methodology (n) yöntembilim
- midst (n) orta yer
- migration (n) göç, göçme
- militant (adj) militan, mücadeleci
- militant (n) militan
- militia (n) milis, halk ordusu
- mill (n) değirmen, fabrika
- minimal (adj) en az, minimum
- minimize (v) azaltmak, küçümsemek
- mining (n) madencilik
- ministry (n) bakanlık
- minute (adj) çok küçük
- miracle (n) mucize, harika, keramet
- misery (n) sefalet, yoksulluk, acı
- misleading (adj) aldatıcı, yanlış yönlendiren
- missile (n) füze
- mob (n) kalabalık, izdiham, ayaktakımı
- mobility (n) hareketlilik, değişkenlik
- mobilize (v) harekete geçirmek
- moderate (adj) ılıman, ılımlı, ölçülü, orta
- modification (n) değişiklik
- momentum (n) hız
- monk (n) keşiş, rahip
- monopoly (n) tekel
- morality (n) edep, ahlak, terbiye, ahlakî değerlere uygunluk
- motive (n) neden, sebep, güdü, dürtü
- motorist (n) sürücü
- municipal (adj) cephane
- mutual (adj) karşılıklı, iki taraflı, müşterek