İçeriğe atla
N Harfi İle Başlayan Kelimeler
A1 Seviyesi Kelimeler
- name (n) ad, isim
- name (v) adlandırmak
- natural (adj) doğal, tabii
- near (adj) yakın, uzak değil
- near (adv) yakın, yakında, uzak olmayan
- near (prep) …nın yanında, …nın yakınına
- need (v) ihtiyacı olmak
- negative (adj) negatif, olumsuz, eksi
- neighbour (n) komşu
- never (adv) asla, hiç
- new (adj) yeni
- news (n) haber
- newspaper (n) gazete
- next (adj) gelecek, bitişik, sonraki
- next (adv) bir sonraki, ikinci kez
- next to (prep) bitişikte
- nice (adj) iyi, hoş, nazik, güzel
- night (n) gece
- nine (num) dokuz
- nineteen (num) on dokuz
- ninety (num) doksan
- no (det) yok, hayır
- no (excl) yok, hayır
- no one (pron) kimse, hiç kimse
- nobody (pron) hiç kimse, kimse
- north (adj) kuzey
- north (adv) kuzeye doğru, kuzey yönünde
- north (n) kuzey
- nose (n) burun
- not (adv) yardımcı fiilleri olumsuz yapmak için kullanılır
- note (n) işaret, belirti, not, pusula; nota
- nothing (pron) hiçbir şey, hiçbir
- November (n) kasım
- now (adv) şimdi, şu an; derhal
- number (n) numara, sayı
- nurse (n) hemşire
A2 Seviyesi Kelimeler
- narrow (adj) dar, kısıtlı, sınırlı
- national (adj) ulusal, milli
- nature (n) doğa; mizaç, huy
- nearly (adv) hemen hemen, neredeyse
- necessary (adj) gerekli, lazım, zorunlu, gereken
- neck (n) boyun; yaka
- need (n) ihtiyaç, gereksinim
- neither (det) (iki şeyin) hiç biri, hiç birisi
- neither (pron) hiç biri, (ikisinde) hiç biri, …in/her ikisi de
- nervous (adj) sinirli, gergin
- network (n) ağ, şebeke, örgü
- noise (n) gürültü, ses
- noisy (adj) gürültülü
- none (pron) hiç, hiçbir
- normal (adj) her zamanki gibi, normal
- normally (adv) normal olarak, normalde
- notice (n) duyuru, uyarı, dikkat
- notice (v) fark etmek, dikkat etmek, farkına varmak
- novel (n) roman
- nowhere (adv) hiçbir yerde
- number (v) numaralandırmak
- nut (n) sert kabuklu yemiş, fındık, ceviz
B1 Seviyesi Kelimeler
- nail (n) tırnak; çivi
- narrative (adj) öyküleme, anlatıma dayalı
- narrative (n) hikâye, öykü, hikâye anlatma
- nation (n) millet, ulus
- native (adj) yerli, doğal, doğuştan
- native (n) yerli kimse, yerli mal
- naturally (adv) doğal olarak
- necessarily (adv) illa ki, mutlaka
- need (mv) gereksinimi olmak, yapılması gerekli olmak
- needle (n) iğne, tığ
- neighbourhood (n) semt, mahalle, çevre
- neither (adv) hiç biri, hiç birisi
- net (n) ağ, file
- next (n) bir sonra gelen şey
- nor (adv) ne, ne de
- nor (conj) ne, ne de
- normal (n) normal
- northern (adj) kuzeyde
- note (v) fark etmek, not etmek
- now (conj) madem ki, şu durumda
- nuclear (adj) nükleer
B2 Seviyesi Kelimeler
- nursing (n) hemşirelik, bakıcılık
- naked (adj) çıplak, apaçık, yalın, salt
- narrow (v) daraltmak, azaltmak
- nasty (adj) iğrenç, çirkin, kötü, pis
- national (n) vatandaş, yurttaş, millet, uyruk, tebaa
- navigation (n) navigasyon, sefer
- nearby (adj) civarda, çevrede
- nearby (adv) adv çevrede, civarda
- neat (adj) temiz, derli toplu
- necessity (n) gereksinim, ihtiyaç
- negative (n) olumsuzluk ifade eden sözcük veya ifadeler; banyo yapılmış/işlenmiş fotoğraf filmi; negatif
- negotiate (v) görüşmek, tartışmak
- negotiation (n) görüşme
- nerve (n) sinir; çaba, cesaret
- neutral (adj) nötr, tarafsız
- nevertheless (adv) yine de, buna rağmen, bununla beraber
- newly (adv) yakınlarda, yeni
- nightmare (n) kâbus
- norm (n) kural, ölçü
- notebook (n) not defteri
- notion (n) kavram, fikir, görüş, düşünce
- novelist (n) romancı, yazar, roman yazarı
- nowadays (adv) şu günlerde, günümüzde, bugünlerde
- numerous (adj) çok, sayısız
- nutrition (n) besin, gıda, beslenme
C1 Seviyesi Kelimeler
- namely (adv) yani, şöyle ki
- nationwide (adj) ülke çapında
- naval (adj) deniz kuvvetleri ile ilgili
- neglect (n) ihmal
- neglect (v) aldırmamak, ihmal etmek
- neighbouring (adj) yakın, bitişik, komşu olan
- nest (n) kuş yuvası, yuva
- net (adj) ağ, açık seçik
- newsletter (n) haber bülteni; haber postası, bülten
- niche (n) duvarda bulunan oyuk, niş
- noble (adj) asil, soylu, yüce
- nod (v) kafa sallamak
- nominate (v) atamak, aday olarak göstermek
- nomination (n) adaylık, tayin
- nominee (n) aday
- non-profit (adj) kar amacı gütmeden
- nonetheless (adv) yine de, bununla beraber
- nonsense (n) saçmalık, anlamsız söz
- noon (n) öğle, öğle vakti
- notable (adj) saygın, tanınmış, unutulmaz, dikkate değer
- notably (adv) özellikle, bilhassa; başta…olmak üzere
- notify (v) bildirmek, haber vermek
- notorious (adj) adı çıkmış, dile düşmüş, kötü tanınmış
- novel (adj) yeni, değişik
- nursery (n) kreş