Kategoriler
The Oxford 5000

Oxford English N Harfi İle Başlayan Kelimeler

Oxford 5000
N Harfi İle Başlayan Kelimeler
A1 Seviyesi Kelimeler
  • name (n) ad, isim
  • name (v) adlandırmak
  • natural (adj) doğal, tabii
  • near (adj) yakın, uzak değil
  • near (adv) yakın, yakında, uzak olmayan
  • near (prep) …nın yanında, …nın yakınına
  • need (v) ihtiyacı olmak
  • negative (adj) negatif, olumsuz, eksi
  • neighbour (n) komşu
  • never (adv) asla, hiç
  • new (adj) yeni
  • news (n) haber
  • newspaper (n) gazete
  • next (adj) gelecek, bitişik, sonraki
  • next (adv) bir sonraki, ikinci kez
  • next to (prep) bitişikte
  • nice (adj) iyi, hoş, nazik, güzel
  • night (n) gece
  • nine (num) dokuz
  • nineteen (num) on dokuz
  • ninety (num) doksan
  • no (det) yok, hayır
  • no (excl) yok, hayır
  • no one (pron) kimse, hiç kimse
  • nobody (pron) hiç kimse, kimse
  • north (adj) kuzey
  • north (adv) kuzeye doğru, kuzey yönünde
  • north (n) kuzey
  • nose (n) burun
  • not (adv) yardımcı fiilleri olumsuz yapmak için kullanılır
  • note (n) işaret, belirti, not, pusula; nota
  • nothing (pron) hiçbir şey, hiçbir
  • November (n) kasım
  • now (adv) şimdi, şu an; derhal
  • number (n) numara, sayı
  • nurse (n) hemşire
A2 Seviyesi Kelimeler
  • narrow (adj) dar, kısıtlı, sınırlı
  • national (adj) ulusal, milli
  • nature (n) doğa; mizaç, huy
  • nearly (adv) hemen hemen, neredeyse
  • necessary (adj) gerekli, lazım, zorunlu, gereken
  • neck (n) boyun; yaka
  • need (n) ihtiyaç, gereksinim
  • neither (det) (iki şeyin) hiç biri, hiç birisi
  • neither (pron) hiç biri, (ikisinde) hiç biri, …in/her ikisi de
  • nervous (adj) sinirli, gergin
  • network (n) ağ, şebeke, örgü
  • noise (n) gürültü, ses
  • noisy (adj) gürültülü
  • none (pron) hiç, hiçbir
  • normal (adj) her zamanki gibi, normal
  • normally (adv) normal olarak, normalde
  • notice (n) duyuru, uyarı, dikkat
  • notice (v) fark etmek, dikkat etmek, farkına varmak
  • novel (n) roman
  • nowhere (adv) hiçbir yerde
  • number (v) numaralandırmak
  • nut (n) sert kabuklu yemiş, fındık, ceviz
B1 Seviyesi Kelimeler
  • nail (n) tırnak; çivi
  • narrative (adj) öyküleme, anlatıma dayalı
  • narrative (n) hikâye, öykü, hikâye anlatma
  • nation (n) millet, ulus
  • native (adj) yerli, doğal, doğuştan
  • native (n) yerli kimse, yerli mal
  • naturally (adv) doğal olarak
  • necessarily (adv) illa ki, mutlaka
  • need (mv) gereksinimi olmak, yapılması gerekli olmak
  • needle (n) iğne, tığ
  • neighbourhood (n) semt, mahalle, çevre
  • neither (adv) hiç biri, hiç birisi
  • net (n) ağ, file
  • next (n) bir sonra gelen şey
  • nor (adv) ne, ne de
  • nor (conj) ne, ne de
  • normal (n) normal
  • northern (adj) kuzeyde
  • note (v) fark etmek, not etmek
  • now (conj) madem ki, şu durumda
  • nuclear (adj) nükleer
B2 Seviyesi Kelimeler
  • nursing (n) hemşirelik, bakıcılık
  • naked (adj) çıplak, apaçık, yalın, salt
  • narrow (v) daraltmak, azaltmak
  • nasty (adj) iğrenç, çirkin, kötü, pis
  • national (n) vatandaş, yurttaş, millet, uyruk, tebaa
  • navigation (n) navigasyon, sefer
  • nearby (adj) civarda, çevrede
  • nearby (adv) adv çevrede, civarda
  • neat (adj) temiz, derli toplu
  • necessity (n) gereksinim, ihtiyaç
  • negative (n) olumsuzluk ifade eden sözcük veya ifadeler; banyo yapılmış/işlenmiş fotoğraf filmi; negatif
  • negotiate (v) görüşmek, tartışmak
  • negotiation (n) görüşme
  • nerve (n) sinir; çaba, cesaret
  • neutral (adj) nötr, tarafsız
  • nevertheless (adv) yine de, buna rağmen, bununla beraber
  • newly (adv) yakınlarda, yeni
  • nightmare (n) kâbus
  • norm (n) kural, ölçü
  • notebook (n) not defteri
  • notion (n) kavram, fikir, görüş, düşünce
  • novelist (n) romancı, yazar, roman yazarı
  • nowadays (adv) şu günlerde, günümüzde, bugünlerde
  • numerous (adj) çok, sayısız
  • nutrition (n) besin, gıda, beslenme
C1 Seviyesi Kelimeler
  • namely (adv) yani, şöyle ki
  • nationwide (adj) ülke çapında
  • naval (adj) deniz kuvvetleri ile ilgili
  • neglect (n) ihmal
  • neglect (v) aldırmamak, ihmal etmek
  • neighbouring (adj) yakın, bitişik, komşu olan
  • nest (n) kuş yuvası, yuva
  • net (adj) ağ, açık seçik
  • newsletter (n) haber bülteni; haber postası, bülten
  • niche (n) duvarda bulunan oyuk, niş
  • noble (adj) asil, soylu, yüce
  • nod (v) kafa sallamak
  • nominate (v) atamak, aday olarak göstermek
  • nomination (n) adaylık, tayin
  • nominee (n) aday
  • non-profit (adj) kar amacı gütmeden
  • nonetheless (adv) yine de, bununla beraber
  • nonsense (n) saçmalık, anlamsız söz
  • noon (n) öğle, öğle vakti
  • notable (adj) saygın, tanınmış, unutulmaz, dikkate değer
  • notably (adv) özellikle, bilhassa; başta…olmak üzere
  • notify (v) bildirmek, haber vermek
  • notorious (adj) adı çıkmış, dile düşmüş, kötü tanınmış
  • novel (adj) yeni, değişik
  • nursery (n) kreş