Kategoriler
Toefl Sınav Kelimeleri

İngilizce I Harfi İle Başlayan Toefl Sınav Kelimeleri

TOEFL SINAV KELİMELERİ
I Harfi İle Başlayan Kelimeler
  • Identical (adj ) Aynı, eş, özdeş, tıpkı
  • Identification (n ) Tanıma, teşhis, kimlik
  • Identify (v ) Tanımak, kimliğini saptamak
  • Identity (n ) Kimlik
  • Ignite (v ) Tutuşturmak, yakmak, ateşlemek
  • Ignore (v ) Önemsememek, görmezlikten gelmek
  • Illicit (adj ) İllegal, haram, yasadışı
  • Illness (n ) Hastalık
  • Illuminate (v ) Aydınlatmak, ışıtmak
  • Illusion (n ) Yanılsama, aldatıcı görünüş
  • Illustrate (v ) Resimlemek, örneklemek
  • Immediacy (n ) Dolaysızlık, yakınlık, doğrudanlık
  • Immediately (adv ) Derhal, hemen
  • Immense (adj ) Kocaman, uçsuz bucaksız, çok büyük
  • Immigrant (n ) Göçmen
  • Immune (adj ) Bağışık, etkilenmeyen, duyarsız
  • Immunity (n ) Bağışıklık, muafiyet, ayrıcalık
  • Immunization (n ) Bağışıklık kazandırma, aşılama
  • Impact (n ) Darbe, etki, şok
  • Impair (v ) Zarar vermek, zayıflatmak
  • Impartial (adj ) Tarafsız, yansız, adil
  • Impassable (adj ) Geçilmez, aşılamaz
  • Impel (v ) Harekete geçirmek, yöneltmek, zorlamak
  • Imperfection (n ) Eksiklik, kusur, hata
  • Imperial (adj ) İmparatora ait, imparatorluk
  • Impetus (n ) Hız, şiddet, dürtü, güdü
  • Implant (v ) Nakletmek, aklına sokmak
  • Implement (v ) Uygulamak, yerine getirmek
  • Implication (n ) İma etme, bulaştırma, içerme
  • Implode (v ) Patlamak, içeriye patlatmak
  • Imply (v ) İma etmek, ifade etmek
  • Import (v ) İma etmek, ifade etmek
  • Impose (v ) Yüklemek, zorlamak, etkilenmek
  • Impossible (adj ) Olanaksız, imkânsız
  • Impoverish (v ) Fakirleştirmek, yoksullaştırmak
  • Impregnate (v ) Hamile bırakmak, döllemek
  • Impress (v ) Etkilemek, baskı yapmak, iz bırakmak
  • Improbable (adj ) Olanak dışı, olası olmayan
  • Improve (v ) Geliştirmek, iyileştirmek, ilerletmek
  • Improvise (v ) Doğaçlama yapmak, uydurmak
  • Impulsive (adj ) İtici, dürtücü, düşüncesiz
  • Inadequate (adj ) Yetersiz, eksik
  • Inasmuch as (conj ) Mademki, dolayı, göre, çünkü
  • Inborn (adj ) Doğuştan, doğal
  • Incentive (n ) Dürtü, güdü, isteklendirme, teşvik
  • Incidence (n ) Dürtü, güdü, isteklendirme, teşvik
  • Incident (n ) Olay, hadise
  • Incidentally (adv ) Bu arada, aklıma gelmişken, tesadüfen
  • Incline (v ) Eğilimi olmak, eğilmek, meylettirmek
  • Include (v ) Dâhil etmek, kapsamak
  • Including (pre ) Kapsayan, dahil
  • Incoherent (adj ) Tutarsız, anlamsız, bağdaşmaz
  • Inconsistency (n ) Uyuşmama, bağdaşmama, kararsızlık
  • Inconvenient (adj ) Rahatsız edici, külfetli, zahmetli, uygunsuz
  • Increase (v ) Artmak, çoğalmak, çoğaltmak
  • Incur (v ) Maruz kalmak, uğramak, yakalanmak
  • Incurable (adj ) Tedavi edilemez, çaresiz
  • Indeed (adv ) Gerçekten, cidden, doğrusu
  • Indefinite (adj ) Belirsiz, kesin olmayan, süresiz
  • Independent (adj ) Bağımsız, özgür, hür
  • Indicate (v ) Göstermek, belirtmek, işaret etmek
  • Indict (v ) Suçlamak, dava açmak
  • Indifferent (adj ) Kayıtsız, ilgisiz, aldırışsız
  • Indigenous (adj ) Yerli, özgü, yöreye özgü, doğal
  • Indispensable (adj ) Zorunlu, mecburi, kaçınılmaz
  • Indisputable (adj ) Tartışmasız, şüphe edilmez
  • Individual (n ) Kişi, birey
  • Indoor (adj ) İçeri, kapalı, dahili, ev içi
  • Induce (v ) İkna etmek, kandırmak, teşvik etmek
  • Indulge (v ) Hoş görmek, şımartmak, yüz vermek
  • Inefficient (adj ) Etkisiz, tesirsiz, yetersiz
  • Inequality (n ) Eşitsizlik, farklılık, değişkenlik
  • Inert (adj ) Hareketsiz, durağan, dingin
  • Inescapably (adv ) Kaçınılmaz bir şekilde
  • Inevitable (adj ) Kaçınılmaz, çaresiz
  • Infancy (n ) Bebeklik, çocukluk
  • Infant (n ) Bebek, çocuk
  • Infect (v ) Bulaştırmak, enfekte etmek
  • Infectious (adj ) Bulaşıcı
  • Infer (v ) Bir sonuca varmak
  • Inferior (adj ) Aşağı derecede, aşağı, alt, ast
  • Infinite (adj ) Sınırsız, sonsuz, sayısız
  • Infinity (n ) Sonsuzluk, sınırsızlık, sonsuz
  • Inflation (n ) Enflasyon, şişkinlik, şişirme
  • Inflict (v ) Zorlamak, çarptırmak, yüklemek
  • Influence (v ) Etkilemek, tesir etmek
  • Infrastructure (n ) Altyapı
  • Ingenious (adj ) Marifetli, hünerli, becerikli
  • Inhabitant (n ) Oturan, sakin, yerli
  • Inhuman (adj ) İnsanlık dışı, merhametsiz, zalim
  • Initiate (v ) Başlatmak, ön ayak olmak
  • Injustice (adj ) Haksızlık, adaletsizlik, insafsızlık
  • Innate (adj ) Doğuştan
  • Inner (adj ) İç, dahili, içteki, ruhsal
  • Innocent (adj ) Masum
  • Innovation (n ) Yenilik, değişiklik, icat, buluş
  • Inquiry (n ) Sorgu, soruşturma, anket
  • Inscribe (v ) Yazmak, kaydetmek, kazımak
  • Insect (n ) Böcek
  • Inseparable (adj ) Ayrılamaz, yakın, çok samimi
  • Insignificant (adj ) Önemsiz, değersiz, anlamsız
  • Inspire (v ) İlham vermek, esinlenmek
  • Install (v ) Kurmak, yerleştirmek
  • Instance (n ) Örnek, misal, durum
  • Instant (adj ) Çabuk hazırlanan, anlık, hemen olan
  • Instantly (adv ) Hemen, derhal, hemencecik
  • Institute (v ) Kurmak, açmak, başlatmak,
  • Instruct (v ) Öğretmek, bilgilendirmek
  • Insulin (n ) Ensülin
  • Insure (v ) Sigorta etmek, sigorta ettirmek
  • Intact (adj ) Dokunulmamış, el değmemiş, bozulmamış
  • Integrity (n ) Tamlık, bütünlük, sağlamlık
  • Intellect (n ) Akıl, zihin gücü, idrak kabiliyeti
  • Intend (v ) Niyet etmek, kastetmek
  • Intense (adj ) Şiddetli, aşırı, son derece
  • Intensely (adv ) Aşırı derecede, son derece
  • Intensify (v ) Şiddetlendirmek, yoğunlaştırmak
  • Intensity (n ) Şiddet, gerilim, güç, yoğunluk
  • Intention (n ) Niyet, maksat, plan
  • Interact (v ) Birbirini etkilemek, karşılıklı etkileşim kurmak
  • Interaction (n ) Etkileşim, birbirini etkileme
  • Interfere (v ) Araya girmek, burnunu sokmak
  • Interior (adj ) İç, dahili, içteki, içten
  • Intermediate (adj ) Orta, ara
  • International (adj ) Uluslararası
  • Interpret (v ) Yorumlamak, çevirmek
  • Interrupt (v ) Sözünü kesmek, kesmek, ara vermek
  • Interval (n ) Ara, aralık, süre, mesafe
  • Intervene (v ) Arada olmak, araya girmek
  • Interview (v ) Görüşmek, röportaj yapmak
  • Intimacy (n ) Samimiyet, yakınlık, sıkı dostluk
  • Intimate (adj ) Samimi, yakın, içli dışlı
  • Intractable (adj ) İnatçı, dik kafalı, zorlu
  • Intricate (adj ) Karışık, karmakarışık, dallı budaklı
  • Intrigue (n ) Entrika, dolap, fesat
  • Intrinsic (adj ) Esas, asıl, gerçek
  • Introduce (v ) Tanıştırmak, tanıtmak
  • Intuition (n ) Sezgi, sezi, önsezi
  • Inundate (v ) Su basmak, sel basmak ,boğmak
  • Invalid (adj ) Geçersiz, hükümsüz, boş,
  • Invariably (adv ) Değişmeden, devamlı, sürekli olarak
  • Invasion (adj ) İstila, saldırı, akın
  • Invertebrate (n ) Omurgasız, zayıf, iradesiz
  • Invest (v ) Yatırmak, yatırım yapmak
  • Invoke (v ) Yalvarmak, yardım istemek, dua etmek
  • Involve (v ) İçermek, kapsamak
  • Iron out (phr.v ) Uzlaşmak, sorunu halletmek
  • Ironically (adv ) Alaylı biçimde
  • Irreducible (adj ) İndirgenemez, azaltılamaz
  • Irrelevant (adj ) Yersiz, konu dışı, alâkasız
  • Irresponsible (adj ) Sorumsuz, sorumlu olmayan, güvenilmez
  • Irreversible (adj ) Ters çevrilemez, dönülemez
  • Isolate (v ) İzole etmek, dışlamak
  • Isolation (n ) Ayırma, izolasyon, ayrı durma
  • Itch (v ) Kaşınmak, kaşındırmak