Kategoriler
İngilizce Sınav Kelimeleri

İngilizce H Harfi İle Başlayan Sınav Kelimeleri

Sınav Kelimeleri
H Harfi İle Başlayan Kelimeler
  • Habit (n) Alışkanlık, adet, huy
  • Habitat (n) Doğal ortam, yetişme ortamı
  • Hall (n) Salon, antre
  • Halt (v) Durdurmak, durmak
  • Hamper (v) Engel olmak, engellemek
  • Hand in (phr.v) Vermek, teslim etmek
  • Hand (n) El
  • Handicap (n) Engel, mahzur, elverişsiz durum
  • Handle (v) Ele almak, idare etmek, kıvırmak
  • Hang onto (phr.v) Sıkıca tutmak
  • Hang over (phr.v) Sıkıntı vermek, rahatsız etmek
  • Hang up (phr.v) Telefonu kapatmak
  • Hang (v) Asmak, takmak, sarkıtmak
  • Happen (v) Olmak, vuku bulmak
  • Harass (v) Rahatsız etmek, sıkmak, bezdirmek, istismar
  • Harbour (n) Liman
  • Hardly (adv) Hemen hemen hiç, neredeyse hiç
  • Hardship (n) Zorluk, güçlük, sıkıntı
  • Harm (v) Zarar vermek, incitmek
  • Harmful (adj) Zararlı, kötü, muzır
  • Harsh (adj) Sert, kaba, kırıcı, acı
  • Harvest (v) Hasat kaldırmak, biçmek
  • Hatch (n) Kapak, ambar kapağı
  • Hatred (n) Kin, nefret, düşmanlık
  • Haunted (adj) Cinli, perili, hayaletli
  • Have to do with (phr.v) İle alakası olmak, ilgisi olmak
  • Haven (n) Sığınak, barınak, liman
  • Hazard (n) Risk, tehlike
  • Hazardous (adj) Tehlikeli, riskli, şüpheli
  • Headquarters (n) Merkezi büro
  • Heal (v) İyileşmek
  • Health (n) Sağlık
  • Healthy (adj) Sağlıklı
  • Hear (v) Duymak
  • Heat (n) Sıcaklık, hararet, ısı
  • Heaven (n) Gökyüzü, sema, cennet
  • Heavy (adj) Ağır
  • Heed (v) Önemsemek, dikkat etmek
  • Hence (adv) Bundan, bundan dolayı
  • Herbivorous (adj) Ot obur, otçul
  • Herd (n) Sürü, topluluk
  • Heritage (n) Miras, kalıt
  • Hesitant (adj) Tereddütlü, duraksayan, mızmız
  • Hesitate (v) Tereddüt etmek, duraksamak
  • Hibernate (v) Kış uykusuna yatmak
  • Hibernation (n) Kış uykusu, kışı geçirme
  • Hiccup (v) Hıçkırmak, hıçkırık tutmak
  • Hide (v) Saklamak, gizlemek, saklı tutmak
  • Hierarchy (n) Hiyerarşi, aşamalı sistem
  • Highlight (v) Dikkatini üstüne toplamak, belirtmek
  • Highly (adv) Büyük ölçüde, çok, son derece
  • Highway (n) Anayol, ekspres yol, otoban
  • Hijack (v) Uçak kaçırmak, kaçırmak, gasp etmek
  • Hinder (v) Engel olmak, alıkoymak, aksatmak
  • Hint (n) İma, ipucu, tavsiye, fikir
  • Hire (v) Kiralamak
  • Hiss (v) Islıklamak, yuhalamak, tıslamak
  • Hit upon (phr.v) İsabet etmek
  • Hit (v) Vurmak, çarpmak, isabet ettirmek
  • Hitherto (adv) Şimdiye kadar, bugüne kadar
  • Hold in (phr.v) Tutmak, zapt etmek, sınırlamak
  • Hold on (phr.v) Beklemek, tutmak
  • Hold out (phr.v) Ümit vermek, vaat etmek
  • Hold up (phr.v) Geciktirmek, durdurmak
  • Hold (v) Tutmak, elinde tutmak
  • Hole (n) Delik, çukur, oyuk
  • Hometown (n) Memleket
  • Honest (adj) Dürüst, namuslu
  • Honorary (adj) Onursal, fahri
  • Honour (v) Saygı göstermek, onurlandırmak
  • Hop (v) Sekmek, sıçramak, atlamak
  • Horrible (adj) Korkunç
  • Horrific (adj) Korkunç, aşırı, dehşete düşüren
  • Horrify (v) Dehşete düşürmek, korkutmak
  • Horror (n) Dehşet, korku, nefret
  • Host (v) Konuk etmek, ev sahipliği yapmak
  • Hostile (adj) Düşmana ait, düşmanca, muhalif
  • Hostility (n) Düşmanlık, karşıtlık, muhalefet
  • Household (n) Ev halkı
  • Housing (n) Barınma, konut, konumlandırma
  • Hover (v) Üstünde uçmak, sallanmak, süpürmek
  • However (adv) Gene de, halbuki, fakat, lakin
  • Huge (adj) Ayı gibi, kocaman, dev
  • Human (n) İnsan(oğlu)
  • Humble (adj) Alçakgönüllü, mütevazi
  • Humidity (n) Nem, rutubet
  • Humiliate (v) Aşağılamak, küçük düşürmek
  • Humour (n) Mizah, gülünçlük, komik
  • Hunt (v) Avlamak, avlanmak, kovalamak
  • Hurricane (n) Kasırga
  • Hurried (adj) Acele, aceleye gelen, telaşlı
  • Hurry up (phr.v) Acele etmek
  • Hurry (v) Acele etmek, hızlandırmak
  • Hurt (v) İncitmek
  • Hurtle (v) Çarpmak, fırlamak, ses yapmak
  • Hysterical (adj) İsterik, kontrolsüz