Kategoriler
The Oxford 5000

Oxford English H Harfi İle Başlayan Kelimeler

Oxford 5000
H Harfi İle Başlayan Kelimeler
A1 Seviyesi Kelimeler
  • hair (n) saç, kıl
  • half (det) yarısı
  • half (n) ara, devre
  • half (pron) yarısı, yarım
  • hand (n) el
  • happen (v) olmak, meydana gelmek, vuku bulmak
  • happy (adj) mutlu, memnun
  • hard (adj) zor, çetin; katı
  • hard (adv) güçlükle, şiddetle
  • hat (n) şapka
  • hate (v) nefret etmek
  • have (v) sahip olmak
  • have to (mv) zorunda olmak
  • he (pron) o (erkek)
  • head (n) baş, kafa; müdür
  • health (n) sağlık, canlılık
  • healthy (adj) sağlıklı, güçlü
  • hear (v) duymak, işitmek; haberi olmak
  • hello (excl) merhaba!, selâm!
  • hello (n) merhabalar
  • help (n) yardım, çare
  • help (v) yardım etmek, yararı olmak
  • her (det) (bayanlar için ait/sahip olma bildirir) onun
  • her (pron) (bayan) onu, ona; onun
  • here (adv) burada; işte
  • hey (excl) hey!, aaa!, yaa!
  • hi (excl) merhaba!, selâm!
  • high (adj) yüksek, çok, fazla
  • him (pron) (erkek) onu/ona
  • his (det) (erkek) onun, ona ait, onunla ilgili
  • history (n) tarih, geçmiş
  • hobby (n) hobi, merak
  • holiday (n) tatil
  • home (adv) eve, yuvaya, evde, yuvada
  • home (n) ev, vatan, mesken
  • homework (n) ev ödevi
  • hope (v) ummak, ümit etmek
  • horse (n) at
  • hospital (n) hastane
  • hot (adj) sıcak; acı; ateşli
  • hotel (n) otel
  • hour (n) saat
  • house (n) ev
  • how (adv) nasıl
  • however (adv) gene de, halbuki, fakat, lakin
  • hundred (num) yüz (sayı)
  • hungry (adj) aç, acıkmış
  • husband (n) eş (erkek), koca
A2 Seviyesi Kelimeler
  • habit (n) alışkanlık, adet, huy
  • half (adv) kısmen yarı, yarısı, yarı yarıya
  • hall (n) giriş, koridor, salon, antre
  • happily (adv) mutlulukla, mutluca, isteklice
  • have (av) geçmişte olmuş bir olayın konuşulduğu / yazıldığı zamanda hâlâ önemli olduğunu gösteren geçmiş zaman ortaçlarıyla birlikte bileşik kipler kuran yardımcı fiil
  • headache (n) baş ağrısı
  • heart (n) kalp
  • heat (n) sıcaklık, hararet, ısı, ateş
  • heat (v) ısıtmak
  • heavy (adj) ağır; yoğun
  • height (n) yükseklik, uzunluk, boy
  • helpful (adj) yardımsever
  • hero (n) kahraman
  • hers (pron) (bayan) ona ait, onunki
  • herself (pron) (bayan) kendi, kendini, kendine, kendisini, kendisine
  • hide (v) saklamak, gizlemek, saklı tutmak
  • high (adv) yükseklerde, yukarıda
  • hill (n) tepe, yükselti
  • himself (pron) (erkek) kendi, kendisi, kendini, kendisini
  • his (pron) (erkek) onunki
  • hit (n) çarpma, vuruş, popüler
  • hit (v) vurmak, çarpmak, isabet ettirmek; (afet vs) kötü etkilemek
  • hockey (n) hokey
  • hold (v) tutmak, elinde tutmak; düzenlemek; iddia etmek
  • hole (n) delik, çukur, oyuk
  • home (adj) ev yapımı, ev sahibi, yurt içi
  • hope (n) umut, beklenti
  • huge (adj) ayı gibi, kocaman, dev, kocaman, büyük
  • human (adj) insanî, insana ait / özgü
  • human (n) insan(oğlu)
  • hurt (adj) yaralanmış, incinmiş
  • hurt (v) yaralamak, acımak, incitmek
B1 Seviyesi Kelimeler
  • hand (v) (el) vermek, uzatmak
  • hang (v) asmak, sallanmak, sarkıtmak; idam etmek
  • happiness (n) mutluluk
  • hardly (adv) hemen hemen hiç, neredeyse hiç
  • hate (n) nefret
  • head (v) yönetmek; kafa vurmak
  • headline (n) başlık, manşet
  • heating (n) ısıtma, ısınma
  • heavily (adv) yoğun şekilde
  • helicopter (n) helikopter
  • highlight (n) en önemli kısım
  • highlight (v) dikkatini üstüne toplamak, belirtmek, vurgulamak, dikkat çekmek
  • highly (adv) hayli, oldukça, son derece, büyük ölçüde, çok
  • hire (v) kiralamak
  • historic (adj) tarihsel, tarihi
  • historical (adj) tarihi, tarihsel
  • honest (adj) dürüst, samimi, namuslu
  • horrible (adj) berbat, kötü, korkunç
  • horror (n) dehşet, korku, nefret
  • host (n) ev sahibi, sunucu
  • hunt (v) avlamak, avlanmak, kovalamak, aramak
  • hurricane (n) hortum, kasırga
  • hurry (n) acele, telaş
  • hurry (v) acele etmek, hızlandırmak, çabuk olmak
B2 Seviyesi Kelimeler
  • habitat (n) doğal ortam, yetişme ortamı, yaşam alanı
  • handle (n) kulp, kol
  • handle (v) ele almak, idare etmek, kıvırmak, çözmek
  • harbour (n) liman
  • harm (n) zarar
  • harm (v) zarar vermek, incitmek
  • harmful (adj) zararlı, kötü, muzır
  • headquarters (n) merkezi büro, ana merkez
  • heal (v) iyileşmek, iyileştirmek
  • healthcare (n) sağlık hizmeti
  • hearing (n) işitme; duruşma
  • heaven (n) gökyüzü, sema, cennet
  • heel (n) topuk
  • hell (n) cehennem
  • helmet (n) kask miğfer
  • hence (adv) bundan, bundan dolayı
  • herb (n) şifalı ot
  • hesitate (v) tereddüt etmek, duraksamak
  • hidden (adj) saklı , gizli
  • high (n) zirve, tepe, en üst seviye
  • highway (n) anayol, ekspres yol, otoban, çevre yolu
  • hilarious (adj) gülmekten kırıp geçiren, gülünç, çok komik, çok eğlenceli
  • hip (n) kalça
  • hire (n) ücretle tutmak; kiralamak
  • historian (n) tarihçi
  • hold (n) tutma, tutuş
  • hollow (adj) kovuk, oyuk, boş
  • holy (adj) kutsal, mübarek, mukaddes
  • homeless (adj) evsiz, barksız
  • honesty (n) dürüstlük, haysiyet, namusluluk, doğru sözlülük
  • honour (n) şeref, onur
  • honour (v) saygı göstermek, onurlandırmak
  • hook (n) çengel, kanca
  • hopefully (adv) ümit ederek, umutla; inşallah
  • host (v) konuk etmek, ev sahipliği yapmak
  • house (v) barındırmak, ev sağlamak
  • household (n) ev halkı, hane
  • housing (n) barınma, konut, konumlandırma, yerleşim, iskan
  • humorous (adj) komik, eğlenceli
  • humour (n) mizah, gülünçlük, komik, espri
  • hunger (n) açlık
  • hunt (n) avcılık; arama
  • hunting (n) avcılık
  • hurt (n) kalp kırgınlığı, incinme, incitme, acı
  • hypothesis (n) varsayım
C1 Seviyesi Kelimeler
  • hail (v) dolu yağmak, yağmak; övmek; seslenmek
  • halfway (adv) ortasında, yarı yolda
  • halt (n) durma, hareketsiz kalma
  • halt (v) durdurmak, durmak
  • handful (n) avuç dolusu
  • handling (n) sadaka, yardım
  • handy (adj) yararlı, kullanışlı
  • harassment (n) tedirgin, rahatsız, taciz etme, bezdirme, usandırma
  • hardware (n) (bilgisayar) donanım, hırdavat
  • harmony (n) ahenk, uyum
  • harsh (adj) sert, kaba, kırıcı, acı
  • harvest (n) hasat, ürün
  • harvest (v) hasat kaldırmak, biçmek
  • hatred (n) kin, nefret, düşmanlık
  • haunt (v) görünmek, ortaya çıkmak, ziyaret etmek; gözükmek
  • hazard (n) risk, tehlike
  • heighten (v) yükseltmek, artırmak
  • heritage (n) miras, kalıt, kalıtım
  • hierarchy (n) hiyerarşi, aşamalı sistem
  • high-profile (adj) çok bilinen, tanınan, dikkat çeken, önemli
  • hint (n) ima, ipucu, tavsiye, fikir, öğüt
  • hint (v) ima etmek
  • homeland (n) ana vatan
  • hook (v) çengelle tutturmak
  • hopeful (adj) ümitli, umutlu
  • horizon (n) ufuk
  • horn (n) korna, boynuz, klakson
  • hostage (n) rehine
  • hostile (adj) düşmana ait, düşmanca, muhalif
  • hostility (n) düşmanlık, karşıtlık, muhalefet
  • humanitarian (adj) yardımsever, insancıl
  • humanity (n) insanlık
  • humble (adj) alçakgönüllü, mütevazi
  • hydrogen (n) hidrojen