Kategoriler
The Oxford 5000

Oxford English I Harfi İle Başlayan Kelimeler

Oxford 5000
I Harfi İle Başlayan Kelimeler
A1 Seviyesi Kelimeler
  • I (pron) (zamir) ben
  • ice (n) buz
  • ice cream (n) dondurma
  • idea (n) fikir
  • if (conj) eğer…-se/-sa, şayet…-se/sa
  • imagine (v) hayal etmek, sanmak
  • important (adj) önemli, gerekli
  • improve (v) gelişmek, ilerlemek
  • in (adv) içeri, içeri doğru
  • in (prep) -de, -deki; açısından; içerisinde; -e, -a
  • include (v) içermek
  • information (n) bilgi
  • interest (n) ilgi, faiz, çıkar
  • interest (v) ilgisini çekmek
  • interested (adj) ilgili, meraklı
  • interesting (adj) ilginç, ilgi çekici
  • internet (n) internet
  • interview (n) görüşme, röportaj, mülakat
  • interview (v) görüşmek, röportaj yapmak
  • into (prep) -e , – a (içine doğru)
  • introduce (v) ortaya koymak, tanıştırmak
  • island (n) ada
  • it (pron) o, onu; bahsedilen nesne, durum veya fikre atıfta bulunmada kullanılır
  • its (det) onun, kendi, onunki
A2 Seviyesi Kelimeler
  • ideal (adj) uygun, ideal
  • identify (v) tanımlamak, saptamak
  • ill (adj) hasta, kötü
  • illness (n) hastalık
  • image (n) görüntü, şekil
  • immediately (adv) hemen, aniden, derhal
  • impossible (adj) imkânsız
  • included (adj) dahil, içine alan
  • including (prep) içeren, dahil eden, dahil
  • increase (n) artış
  • increase (v) artmak, arttırmak
  • incredible (adj) inanılmaz
  • independent (adj) bağımsız
  • individual (adj) bireysel
  • individual (n) birey
  • industry (n) sanayi
  • informal (adj) gayri resmi
  • injury (n) yaralanma, sakatlanma
  • insect (n) böcek
  • inside (adj)
  • inside (adv) içeriye, içeriye doğru
  • inside (n) içi, iç taraf
  • inside (prep) içerisinde
  • instead (adv) …ın / in yerine
  • instruction (n) talimat, öğretim
  • instructor (n) öğretmen, eğitmen
  • instrument (n) alet, enstrüman, vasıta
  • intelligent (adj) zeki, akıllı
  • international (adj) uluslararası
  • introduction (n) tanıtım, başlangıç
  • invent (v) icat etmek
  • invention (n) icat
  • invitation (n) davet
  • invite (v) davet etmek, çağırmak; neden olmak
  • involve (v) içermek; gerektirmek
  • item (n) madde, parça
  • itself (pron) kendi, kendisi, kendisini
B1 Seviyesi Kelimeler
  • identity (n) kimlik
  • ignore (v) göz ardı etmek, yok saymak
  • illegal (adj) yasa dışı
  • imaginary (adj) hayali, düşsel
  • immediate (adj) ani
  • immigrant (n) göçmen
  • impact (n) etki; darbe, çarpma
  • impact (v) etkilemek
  • import (n) ithalat
  • import (v) ithal etmek
  • importance (n) önem
  • impression (n) izlenim, etki
  • impressive (adj) etkileyici
  • improvement (n) gelişme, ilerleme
  • incredibly (adv) son derece, inanılması güç
  • indeed (adv) aslında, gerçekten
  • indicate (v) göstermek, işaret etmek
  • indirect (adj) dolaylı
  • indoor (adj) bina içi, kapalı
  • indoors (adv) içeride, kapalı mekanda
  • influence (n) etki
  • influence (v) etkilemek
  • ingredient (n) muhteva, içerik
  • injure (v) yaralamak, incitmek
  • injured (adj) yaralı
  • innocent (adj) masum, suçsuz
  • intelligence (n) akıl, zekâ; istihbarat
  • intend (v) niyet etmek, amaçlamak
  • intention (n) niyet, amaç
  • invest (v) yatırım yapmak
  • investigate (v) araştırmak
  • involved (adj) alakalı, ilgili
  • iron (n) ütü; demir
  • iron (v) ütü yapmak
  • issue (n) konu, sorun
  • IT (n) bilgi teknolojisi, bilgiyi depolamak ve göndermek için bilgisayar ve diğer elektronik aletlerin kullanımı
B2 Seviyesi Kelimeler
  • icon (n) (bilgisayar) simge, imge, (kişi, şey) sembol, idol
  • ID (n) kimlik
  • ideal (n) ülkü, inanç, ilke, ideal
  • identical (adj) aynı, birebir aynı
  • illusion (n) göz aldanması
  • illustrate (v) örneklerle anlatmak, resimlemek
  • illustration (n) resim, örnekleme
  • imagination (n) hayal, zihin
  • immigration (n) göç
  • immune (adj) bağışık, etkilenmeyen
  • impatient (adj) sabırsız
  • implement (v) uygulamak
  • implication (n) ima, çıkarım
  • imply (v) ima etmek, anlamına gelmek
  • impose (v) yürürlüğe koymak, dayatmak
  • impress (v) etkilemek
  • impressed (adj) etkilenmiş
  • incentive (n) teşvik
  • inch (n) inç
  • incident (n) olay
  • income (n) gelir
  • incorporate (v) birleştirmek, içermek
  • incorrect (adj) yanlış, hatalı
  • increasingly (adv) artarak, giderek
  • independence (n) bağımsızlık
  • index (n) dizin, gösterge
  • indication (n) belirti, işaret, iz, alamet
  • industrial (adj) endüstriyel
  • inevitable (adj) kaçınılmaz
  • inevitably (adv) kaçınılmaz şekilde
  • infection (n) enfeksiyon, hastalık
  • infer (v) sonuç çıkarmak
  • inflation (n) enflasyon
  • info (n) bilgi, haber, malûmat
  • inform (v) haber vermek, bildirmek
  • infrastructure (n) alt yapı
  • inhabitant (n) oturan kişi, sakin
  • inherit (v) mirasa konmak; aileden gelmek
  • initial (adj) ilk, başlangıç
  • initially (adv) başlangıçta
  • initiative (n) girişim, teşebbüs
  • ink (n) mürekkep
  • inner (adj) iç, dahili, içsel
  • innovation (n) yenilik
  • innovative (adj) yenilikçi
  • input (n) girdi, katkı
  • inquiry (n) soruşturma, araştırma
  • insert (v) yerleştirmek, eklemek
  • insight (n) iç yüzünü anlama
  • insist (v) ısrar etmek, diretmek
  • inspector (n) müfettiş, denetçi
  • inspire (v) ilham vermek
  • install (v) kurmak, takmak
  • installation (n) kurma
  • instance (n) örnek, vaka
  • instant (adj) ani, hemen olan
  • instantly (adv) hemen, derhal
  • institute (n) enstitü, kurum
  • institution (n) kurum
  • insurance (n) sigorta
  • integrate (v) bütünleşmek, birleştirmek
  • intellectual (adj) zihinsel, akla dayanan
  • intended (adj) kasıtlı, planlanmış
  • intense (adj) yoğun
  • interact (v) etkileşimde olmak
  • interaction (n) etkileşim
  • internal (adj)
  • interpret (v) yorumlamak, çevirmek
  • interpretation (n) yorum; çeviri
  • interrupt (v) araya girmek
  • interval (n) ara, mola
  • invade (v) istila etmek
  • invasion (n) istila
  • investigation (n) araştırma
  • investment (n) yatırım
  • investor (n) yatırımcı
  • isolate (v) soyutlamak, izole etmek
  • isolated (adj) izole, ıssız, soyutlanmış
  • issue (v) resmen bildirmek; dağıtmak
C1 Seviyesi Kelimeler
  • identification (n) tanıma, kimlik
  • ideological (adj) ideolojik
  • ideology (n) ideoloji
  • idiot (n) budala, aptal, salak
  • ignorance (n) bilgisizlik, cehalet
  • imagery (n) tasvir, betimleme
  • immense (adj) büyük, kocaman
  • imminent (adj) olması yakın
  • implementation (n) uygulama
  • imprison (v) hapse atmak
  • imprisonment (n) hapsedilme
  • inability (n) acizlik, yetersizlik
  • inadequate (adj) yetersiz
  • inappropriate (adj) uygun olmayan
  • incidence (n) meydana gelme sıklığı
  • inclined (adj) eğilimli
  • inclusion (n) dahil etme, içerme
  • incur (v) maruz kalmak
  • indicator (n) gösterge, sinyal
  • indictment (n) ayıp, kusur, suçlama, (yasal) suçlama, itham
  • indigenous (adj) doğal, yerel
  • induce (v) ikna etmek, sebep olmak
  • indulge (v) isteklerini yerine getirmek, şımartmak, yüz vermek
  • inequality (n) eşitsizlik
  • infamous (adj) kötü şöhretli
  • infant (n) bebek, çocuk
  • infect (v) bulaştırmak (hastalık vs)
  • inflict (v) acı vermek, yüklemek
  • influential (adj) etkili
  • inherent (adj) doğasında olan
  • inhibit (v) engellemek
  • initiate (v) başlatmak
  • inject (v) iğne yapmak; eklemek
  • injection (n) iğne, enjeksiyon
  • injustice (n) haksızlık
  • inmate (n) (hapishane) sakin, oda arkadaşı
  • insertion (n) ekleme
  • insider (n) bir iş / kuruma ait olup hakkında çok şey bilen
  • inspect (v) denetlemek
  • inspection (n) denetleme, kontrol
  • inspiration (n) ilham
  • instinct (n) içgüdü
  • institutional (adj) kurumsal
  • instruct (v) eğitmek; emretmek
  • instrumental (adj) enstrümantal
  • insufficient (adj) yetersiz
  • insult (n) hakaret, aşağılama
  • insult (v) hakaret etmek, aşağılamak
  • intact (adj) sağlam, bozulmamış
  • intake (n) alım, alınan miktar
  • integral (adj) tamamlayıcı, ayrılmaz
  • integrated (adj) bütünleşmiş
  • integration (n) birleştirme
  • integrity (n) bütünlük
  • intellectual (n) aydın
  • intensify (v) yoğunlaştırmak
  • intensity (n) yoğunluk
  • intensive (adj) yoğun
  • intent (n) niyet, amaç
  • interactive (adj) etkileşimli
  • interface (n) arabirim, arayüz
  • interfere (v) araya girmek, bozmak
  • interference (n) müdahale, karışma; parazit
  • interim (adj) geçici, fani
  • interior (adj) iç, dahili
  • interior (n) iç kısım
  • intermediate (adj) orta seviyede
  • intervene (v) araya girmek, bozmak
  • intervention (n) müdahale
  • intimate (adj) samimi, yakın, kişisel
  • intriguing (adj) merak uyandıran, ilgi çekici
  • investigator (n) araştırmacı, dedektif, müfettiş
  • invisible (adj) görünmez
  • invoke (v) …dan / den alıntı yapmak / destek almak / aktarma yapmak
  • involvement (n) karışma
  • ironic (adj) alaylı, alaycı, kinayeli, cinaslı, ironik
  • ironically (adv) alaycı şekilde, şaka yoluyla
  • irony (n) tuhaflık, acayiplik, gariplik, garip tesadüf, kaderin bir cilvesi
  • irrelevant (adj) ilgisiz, alakasız
  • isolation (n) izolasyon, yalnızlık