Kategoriler
The Oxford 5000

Oxford English G Harfi İle Başlayan Kelimeler

Oxford 5000
G Harfi İle Başlayan Kelimeler
A1 Seviyesi Kelimeler
  • game (n) oyun, maç, eğlence
  • garden (n) bahçe
  • geography (n) coğrafya
  • get (v) almak, elde etmek
  • girl (n) kız
  • girlfriend (n) kız arkadaş
  • give (v) vermek
  • glass (n) bardak, cam
  • go (v) gitmek
  • good (adj) iyi, güzel, uygun
  • goodbye (excl) allah’a ısmarladık!’, ‘eyvallah!’, ‘hoşçakal!’, ‘güle güle!’
  • goodbye (n) güle güle
  • grandfather (n) büyükbaba
  • grandmother (n) anneanne, babaanne
  • grandparent (n) büyükbaba veya büyükanne
  • great (adj) büyük, mükemmel, önemli, harika
  • green (adj) yeşil
  • green (n) yeşil, çimen, yeşil alan
  • grey (adj) gri
  • grey (n) gri
  • group (n) grup, topluluk
  • grow (v) büyümek, yetiştirmek, gelişmek
  • guess (n) tahmin
  • guess (v) tahmin etmek, zannetmek
  • guitar (n) gitar
  • gym (n) spor salonu
A2 Seviyesi Kelimeler
  • gallery (n) galeri
  • gap (n) boşluk, aralık, fark
  • gas (n) gaz
  • gate (n) dış kapı, giriş kapısı
  • general (adj) genel, yaygın
  • gift (n) hediye, armağan, doğuştan yetenek
  • goal (n) amaç, hedef, gol
  • god (n) tanrı
  • gold (adj) altından yapılmış, altın renkli
  • gold (n) altın
  • golf (n) golf
  • good (n) yararına, iyiliğine, çıkarına
  • government (n) hükümet, devlet, idare, yönetim
  • grass (n) çimen, yeşillik
  • greet (v) selamlamak, kutlamak, selam vermek, karşılamak
  • ground (n) toprak, zemin, yer
  • guest (n) misafir, konuk
  • guide (n) rehber, kılavuz
  • guide (v) rehberlik etmek, yönlendirmek, yol göstermek
  • gun (n) silâh, top, tüfek
  • guy (n) adam, herif
B1 Seviyesi Kelimeler
  • garage (n) garaj
  • gather (v) toplamak, bir araya getirmek, tutmak, toplanmak, biriktirmek
  • generally (adv) genel olarak, genelde, genellikle
  • generation (n) üretim; nesil
  • generous (adj) cömert, eli açık, bol
  • gentle (adj) kibar, nazik, hoşgörülü
  • gentleman (n) beyefendi
  • ghost (n) hayalet
  • giant (adj) dev, büyük
  • giant (n) dev, dev gibi, kocaman
  • glad (adj) memnun, mutlu, istekli
  • global (adj) evrensel, küresel
  • glove (n) eldiven
  • go (n) teşebbüs, kalkışma, girişme
  • goods (n) eşya, mal
  • grade (n) derece, aşama, basamak, not, puan
  • graduate (n) üniversite mezunu
  • graduate (v) mezun etmek, diploma vermek, mezun olmak
  • grain (n) tane, tahıl, tanecik, zerre
  • grateful (adj) minnettar, memnun
  • growth (n) büyüme, gelişme
  • guard (n) koruma, bekçi, nöbetçi
  • guard (v) korumak, nöbet tutmak
  • guilty (adj) suçlu, kusurlu
B2 Seviyesi Kelimeler
  • gain (n) kâr, kazanım
  • gain (v) kazanmak, kâr etmek
  • gaming (n) kumari kumarbazlık
  • gang (n) ekip, grup, çete, şebeke, takım
  • gay (adj) neşeli, keyifli; eşcinsel
  • gender (n) cinsiyet, cins
  • gene (n) gen
  • generate (v) üretmek, meydana getirmek, oluşturmak
  • genetic (adj) kalıtsal, kalıtımsal
  • genius (n) dahi, deha, zeki
  • genre (n) çeşit, tür
  • genuine (adj) gerçek, hakiki; samimi, öz
  • genuinely (adv) hakikatten
  • gesture (n) el kol hareketi, jest
  • gig (n) (pop veya rock müzik) gösteri, konser
  • globalization (n) küreselleşme
  • globe (n) küre, dünya
  • golden (adj) altın, altından yapılmış
  • goodness (n) iyilik, erdem
  • gorgeous (adj) muhteşem, harika, göz kamaştırıcı, görkemli
  • govern (v) yönetmek, idare etmek, hükmetmek
  • governor (n) yönetici, vali
  • grab (v) tutmak, yakalamak
  • grade (v) derecelere ayırmak, seviyelere ayırmak, puanlamak, puan vermek, değerlendirmek
  • gradually (adv) azar azar, derece derece, gitgide, gittikçe, aşama aşama
  • grand (adj) büyük, görkemli, yüce, ulu, heybetli
  • grant (n) bağış, ödenek
  • grant (v) vermek, bağışlamak, onaylamak
  • graphic (adj) çizgisel, canlı
  • graphics (n) grafik
  • greatly (adv) büyük oranda
  • greenhouse (n) sera
  • grocery (n) bakkaliye
  • guarantee (n) garanti, güvence
  • guarantee (v) garanti etmek, garantiye almak, söz vermek
  • guideline (n) prensip, kılavuz, talimat
C1 Seviyesi Kelimeler
  • gallon (n) galon
  • gambling (n) kumar
  • gathering (n) toplantı
  • gaze (n) gözünü dikip bakma
  • gaze (v) gözünü dikerek bakmak, dik dik bakmak
  • gear (n) vites, dişli, takım
  • generic (adj) genel, kümesel
  • genocide (n) soykırım, genosit
  • glance (n) göz atma, kısa bakış
  • glance (v) göz atmak, göz gezdirmek, bakıvermek
  • glimpse (n) anlık bakış
  • glorious (adj) muhteşem, harika
  • glory (n) şan, şeref, ün, ihtişam
  • governance (n) yönetim, kontrol
  • grace (n) zarafet, nezaket
  • grasp (n) anlama, yakalama
  • grasp (v) kapmak, tutmak, yakalamak, kavramak
  • grave (adj) ağır, şiddetli
  • grave (n) mezar
  • gravity (n) yerçekimi
  • grid (n) ızgara, parmaklık, şebeke
  • grief (n) acı, üzüntü, dert
  • grin (n) gülümseme
  • grin (v) sırıtmak, ağzı kulaklarına varmak
  • grind (v) öğütmek, ezmek, bilemek
  • grip (n)
  • grip (v) sımsıkı tutmak, tutmak, yakalamak, kavramak
  • gross (adj) brüt, bütün, toptan, kesintisiz; iğrenç, kaba
  • guerrilla (n) çeteci
  • guidance (n) rehberlik, yardım, tavsiye, kılavuzluk, yol gösterme
  • guilt (n) suç, kabahat, suçluluk
  • gut (n) mide, boğaz