İçeriğe atla
G Harfi İle Başlayan Kelimeler
A1 Seviyesi Kelimeler
- game (n) oyun, maç, eğlence
- garden (n) bahçe
- geography (n) coğrafya
- get (v) almak, elde etmek
- girl (n) kız
- girlfriend (n) kız arkadaş
- give (v) vermek
- glass (n) bardak, cam
- go (v) gitmek
- good (adj) iyi, güzel, uygun
- goodbye (excl) allah’a ısmarladık!’, ‘eyvallah!’, ‘hoşçakal!’, ‘güle güle!’
- goodbye (n) güle güle
- grandfather (n) büyükbaba
- grandmother (n) anneanne, babaanne
- grandparent (n) büyükbaba veya büyükanne
- great (adj) büyük, mükemmel, önemli, harika
- green (adj) yeşil
- green (n) yeşil, çimen, yeşil alan
- grey (adj) gri
- grey (n) gri
- group (n) grup, topluluk
- grow (v) büyümek, yetiştirmek, gelişmek
- guess (n) tahmin
- guess (v) tahmin etmek, zannetmek
- guitar (n) gitar
- gym (n) spor salonu
A2 Seviyesi Kelimeler
- gallery (n) galeri
- gap (n) boşluk, aralık, fark
- gas (n) gaz
- gate (n) dış kapı, giriş kapısı
- general (adj) genel, yaygın
- gift (n) hediye, armağan, doğuştan yetenek
- goal (n) amaç, hedef, gol
- god (n) tanrı
- gold (adj) altından yapılmış, altın renkli
- gold (n) altın
- golf (n) golf
- good (n) yararına, iyiliğine, çıkarına
- government (n) hükümet, devlet, idare, yönetim
- grass (n) çimen, yeşillik
- greet (v) selamlamak, kutlamak, selam vermek, karşılamak
- ground (n) toprak, zemin, yer
- guest (n) misafir, konuk
- guide (n) rehber, kılavuz
- guide (v) rehberlik etmek, yönlendirmek, yol göstermek
- gun (n) silâh, top, tüfek
- guy (n) adam, herif
B1 Seviyesi Kelimeler
- garage (n) garaj
- gather (v) toplamak, bir araya getirmek, tutmak, toplanmak, biriktirmek
- generally (adv) genel olarak, genelde, genellikle
- generation (n) üretim; nesil
- generous (adj) cömert, eli açık, bol
- gentle (adj) kibar, nazik, hoşgörülü
- gentleman (n) beyefendi
- ghost (n) hayalet
- giant (adj) dev, büyük
- giant (n) dev, dev gibi, kocaman
- glad (adj) memnun, mutlu, istekli
- global (adj) evrensel, küresel
- glove (n) eldiven
- go (n) teşebbüs, kalkışma, girişme
- goods (n) eşya, mal
- grade (n) derece, aşama, basamak, not, puan
- graduate (n) üniversite mezunu
- graduate (v) mezun etmek, diploma vermek, mezun olmak
- grain (n) tane, tahıl, tanecik, zerre
- grateful (adj) minnettar, memnun
- growth (n) büyüme, gelişme
- guard (n) koruma, bekçi, nöbetçi
- guard (v) korumak, nöbet tutmak
- guilty (adj) suçlu, kusurlu
B2 Seviyesi Kelimeler
- gain (n) kâr, kazanım
- gain (v) kazanmak, kâr etmek
- gaming (n) kumari kumarbazlık
- gang (n) ekip, grup, çete, şebeke, takım
- gay (adj) neşeli, keyifli; eşcinsel
- gender (n) cinsiyet, cins
- gene (n) gen
- generate (v) üretmek, meydana getirmek, oluşturmak
- genetic (adj) kalıtsal, kalıtımsal
- genius (n) dahi, deha, zeki
- genre (n) çeşit, tür
- genuine (adj) gerçek, hakiki; samimi, öz
- genuinely (adv) hakikatten
- gesture (n) el kol hareketi, jest
- gig (n) (pop veya rock müzik) gösteri, konser
- globalization (n) küreselleşme
- globe (n) küre, dünya
- golden (adj) altın, altından yapılmış
- goodness (n) iyilik, erdem
- gorgeous (adj) muhteşem, harika, göz kamaştırıcı, görkemli
- govern (v) yönetmek, idare etmek, hükmetmek
- governor (n) yönetici, vali
- grab (v) tutmak, yakalamak
- grade (v) derecelere ayırmak, seviyelere ayırmak, puanlamak, puan vermek, değerlendirmek
- gradually (adv) azar azar, derece derece, gitgide, gittikçe, aşama aşama
- grand (adj) büyük, görkemli, yüce, ulu, heybetli
- grant (n) bağış, ödenek
- grant (v) vermek, bağışlamak, onaylamak
- graphic (adj) çizgisel, canlı
- graphics (n) grafik
- greatly (adv) büyük oranda
- greenhouse (n) sera
- grocery (n) bakkaliye
- guarantee (n) garanti, güvence
- guarantee (v) garanti etmek, garantiye almak, söz vermek
- guideline (n) prensip, kılavuz, talimat
C1 Seviyesi Kelimeler
- gallon (n) galon
- gambling (n) kumar
- gathering (n) toplantı
- gaze (n) gözünü dikip bakma
- gaze (v) gözünü dikerek bakmak, dik dik bakmak
- gear (n) vites, dişli, takım
- generic (adj) genel, kümesel
- genocide (n) soykırım, genosit
- glance (n) göz atma, kısa bakış
- glance (v) göz atmak, göz gezdirmek, bakıvermek
- glimpse (n) anlık bakış
- glorious (adj) muhteşem, harika
- glory (n) şan, şeref, ün, ihtişam
- governance (n) yönetim, kontrol
- grace (n) zarafet, nezaket
- grasp (n) anlama, yakalama
- grasp (v) kapmak, tutmak, yakalamak, kavramak
- grave (adj) ağır, şiddetli
- grave (n) mezar
- gravity (n) yerçekimi
- grid (n) ızgara, parmaklık, şebeke
- grief (n) acı, üzüntü, dert
- grin (n) gülümseme
- grin (v) sırıtmak, ağzı kulaklarına varmak
- grind (v) öğütmek, ezmek, bilemek
- grip (n)
- grip (v) sımsıkı tutmak, tutmak, yakalamak, kavramak
- gross (adj) brüt, bütün, toptan, kesintisiz; iğrenç, kaba
- guerrilla (n) çeteci
- guidance (n) rehberlik, yardım, tavsiye, kılavuzluk, yol gösterme
- guilt (n) suç, kabahat, suçluluk
- gut (n) mide, boğaz